29 Temmuz 2009 Çarşamba

Gitmek

İşte size sihirli bir sözcük; gitmek, ister uzatın,
ister kısaltın. Nereye çekerseniz oraya gidebilir.
Bir köpek kadar sadık, bir akrep kadar kalleş
olabilir. Gurbetten gitmek, yurda dönmekmiş;
varmak için gitmek gerekliymiş ve her gün
yatağımızdan kalkıp kapıyı açınca bir yerlere
gidermişiz. Öyle söylerler. Söylenenler doğru
mudur?
Eğer yaşamın kilidiyse hareket, o kilidin
anahtarı da gitmek olsa gerek. Bir kenti
terketmenin hüznünü anlatan Behramoğlu, yeni
bir şehre gittiğinin farkındadır ve başka bir
hüznü yanında getirir. İkisinin arasındaki fark
belki çok ince belki de sadece muhtevada
saklıdır. Gitmek ve terketmek iki zıt uç mu
yoksa aynada birbirlerini çoğaltan görüntüler
midir? Sanırım bu, yaşadıkça anlaşılacak bir sır.
Her gün çıktığınız evden son çıkışınız olursa ya
da her gün gittiğiniz yerden farklı bir yere
gidiyorsanız, bu gidiş ve terkediş diğerlerinden
ayrıcalıklıdır… diyebilir miyiz?
İşte size sihirli bir sözcük ve bir sürü soru.
Kelimenin sırrına vâkıf olduk mu iş bitecek.
Ama sorun bu noktada başlıyor kimi zaman.
Kelimede kaybolmak da mümkün, kelime bizi
ezebilir, eritebilir. Onda yeni anlamlar bulurum
umuduyla girdiğimiz her sorumluluk
ayağımızda bağ olabilir.
Söz gelimi ben sürgün hayaliyle süslediğim bir
yolculuğun gitmek mi, terketmek mi, sevmek
mi, kaçmak mı olduğunu nasıl çözerim. Olsa
olsa onu bir hayal değil de gerçeğin ta kendisi
saymakla çözülebilir bu düğüm.
Evet sürgünü yaşıyormuş gibi yaşamayıp;
yüreğinde hissettim mi iş biter. Daha doğrusu
“Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim”.
Gitmenin ne demek olduğunu işte o zaman
çözerim. Düşünün, bir düşünün, hepimizin
içinde kangren olmuş bir sürgün var ve onun
hediye ettiği gurbetlerle çoğaldığımızı düşünün.
Akşam eve geldiniz , oturmuş t v
seyrediyorsunuz; ya da bir yerden bir yere
gidiyorsunuz ve tabii ki yalnızsınız (ki
yolculuklarda insan hep yalnızdır). Onu
hissettiniz mi? Garip bir burukluk… içinizdeki
yarım kalmış çığlığı işitebiliyor musunuz? İşte o
nereye giderseniz gidin, ne yaparsanız yapın ve
nerede kalırsanız kalın , yanınızdan
ayıramadığınız sürgünlüğünüzdür. Lütfen, bir
an gurbeti yaşar ve evinizde sıla özlemi
çekerseniz, sözlerimi hatırlayın.
Kimi sözcükler büyüsü kendinden menkul bir
hüzünle birlikte yürürler.


FERHAT AKTAN


**Alıntıdır.

1 yorum:

Salih İSKENDER dedi ki...

gidiyorum , gidiyorum işte bu şehirden , geride hüzünlerimi bırakıp , dostlarımı , sevgililerimi ... gidiyorum yeniden doğmak için , yeniden tebessüm almak için ...