26 Haziran 2008 Perşembe


Yeni bir seylere sahit olduk dun gece...Bir yerde gozleri isil isil, yeniden ayni yerlerden, ayni sokaklardan gecme istegiyle dolu, sehre yeni alismaya calisan genc bir kadin. Daha yeni asik olmus sehirin golgesine, isigina, insanlarina, bucak kucak yemyesil agaclarina, geceleri coken derin sessizlige, kimi zaman artan nesesine ...Ote yanda yorgun gozlerle, asik oldugu ama bir yandan da onu bitkin dusuren bu askla, sehiri arkasina alip gidecek bir adam ...Ici disi bu sehirle dolmus tasmis, sadece renkli kisimlari degil, butun karaltili golgeleri de gorebiliyor gozleri, yine de asik, yine de asik ama icinden kopanlar kopmus artik. Tate'i arkamiza alip Thames'in serinligi yuzume carparken farkettim. Sehirden gitmekte olan bi yolcuyla, sehire yeni gelmis bir yolcu arasinda nasil bir tercih yapar sehir ? Gelenler gidenin yerini doldurabilir mi ki?
Tate'i her gezdigimde, yeni sergileri, sizin kadar olmasa da sevgiyle dolasacagim. Inanilmaz bir birikimle yeni bir sehre giderken, buradan almayip bavulunuzdan eksilttiklerinizle biz sizi burada da yasayacagiz. Tadi cok eskilerden de olsa bilindik ve lezzettli olduguna inandigim yolunuzda, yalniz ve lezzetsiz bu sehri yine de ozleyeceksiniz ama goreceksiniz her sey yolunda gidecek, her seye, herkese, kendini bize asik eden bu yalniz sehre bile ragmen ....Yolunuz acik olsun Mete Bey....Szinle tanismaktan onur duydu bu kucuk hanim...

Hiç yorum yok: