tag:blogger.com,1999:blog-60881338307035623772024-03-06T05:18:41.859+03:00bir kısır döngüdür hayat çember üzerinde yürürkenMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.comBlogger120125tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-61532424879700892702018-11-15T18:25:00.001+03:002018-11-15T18:25:12.387+03:00Gözlerimizin altındaki kırışıklıkları bile sevecektik.Terlikleri sürüye sürüye yürüyüşünü de, o sesin kendine doğru gelişini de ... Çoktan çizgili pijamalarınla geleceğimde bir yerdeydin... Camın önüne koyduğumuz iki berjal, fonda Müzeyyen Abla,, önümüzde canım Boğaz... Konuşmaktaydık son okuduğumuz dizeleri gelecekte ...En çok sana naif olmuştu gençliğim ve aşık ve tutkulu... Dost olacaktı kırışmış ellerim ...Zaman geçti, karlar yağdı o banka, yağmurlar, yapraklar geçti, seneler devrildi....<br />
<br />
YAZAN : Müge ALEVMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-27011760739538285832018-11-15T18:24:00.000+03:002018-11-15T18:24:00.871+03:00Nefesim derdim, nefesim bitti...Öylesine bir sevmek yoktu...Bir kokusu vardı tarif edemezdiniz, bir özlemek vardı onu tarif edemezdiniz...Aşkın bu yüzden yoktur tarifi ...<br />
Son günlerde duyduğum en güzel şarkı sözleri, es geçmek olmazdı.<br />
<br />
Kelebek kadar ömrümüz var<br />
Sevmek lazım, hemen başlayalım<br />
Kaybedecek daha neyimiz var<br />
Aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var<br />
Nefes bile almadan seviyorum seni<br />
Sarmaşıklar gibi sardın kalbimi<br />
Değiştirdin kanımı koydun zehrini<br />
Örümcek gibi ördün zihnimi<br />
Düşündükce daha çok isterim seni<br />
Nefes bile almadan seviyorum seni<br />
İçimde dolaşan alkol gibi<br />
Sana gitgide sarhoş oluyorum<br />
<b>Ruhumu kaybetmiş gibi</b><br />
<b> Sadece senin için yaşıyorum </b><br />
<b> Nefes bile almadan seviyorum seni</b><br />
<b><br /></b>
<b>REDD</b><br />
<b><br /></b>
<b>https://www.youtube.com/watch?v=2fu8gqFN3XE</b>Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-32006543196669658362016-08-17T18:05:00.001+03:002016-08-17T18:08:00.212+03:00YEŞİLE GEÇİT <div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Saat beşte ey güneşsizlik </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Seninle birlikteyim seninle </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Bir koşuyu paylaşıyorum </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Seninle bir dirimi yaşıyorum </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Yerde ve gökte</div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Savaşta ve barışta </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Uykulu ve güneşli </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Bir sabah gibi </div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Ey bilmediğim bir yerde başaklanan buğday</div>
</div>
<div style="text-align: center;">
<div style="text-align: left;">
Sana yaraşıyorum</div>
</div>
<br />
<b>Turgut UYAR</b>Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-41454847964784948202016-07-29T16:34:00.002+03:002016-07-29T16:34:41.897+03:00"Birlikte uçup giderlerdi de gitmesine, geri dönen hep yalnızlık olurdu...Zamansız...
Sesim sesine çarptığından beri...
Gördükten sonra gözlerindeki feri, zaman da benimle artık, bizimle... Yalnızlık eksiltir hep insanı, biz çoğalmaktayız ..."
Anonim Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-43016069172906175442010-11-28T22:42:00.001+02:002018-11-15T18:25:44.818+03:00Meyve ağaçtan zamanında toplanmadığı vakit, yapraklarından sıyrılıp, güneşten veyahut rüzgardan harap olduğundan hızlıca yere düşer... Diğer düşmüşlerin yanına... O vakit yerden alıp o meyveyi yemek lazımsa da, insanoğlu nankördür ya, daldaki tazelere kayar hep gözü ...Daldaki tazeyi koparırsa, ondan daha zevk alacağını düşünür. Oysa yerde düşmüş olan da bir zaman "taze" değil miydi ki? Aynı ağacın iki ayrı meyvesi olsan, sen çok güneşle fazladan olgunlaşmışken, ben arkada kalmış gölgenden faydalanıp, ziyadesiyle taze, hatta ekşi kaldıysam, elbet bir insanoğlu beni gelip dalımdan ayırana dek aynı tahribatlara maruz kalıp, geç kalındığında bir gün ben de düşmeyecek miyim toprağa ...<br />
<br />
Hikaye tam da burada başlayıp bitiyor aslında... Meyve zamanında koparıldığında güzeldir, ne çok tazeyken dalında, ne de düşmüş, toprağa karışmaya yüz tuttuğunda...<br />
<br />
Her vaka yaşandığı anda güzel, zaman geçtiğinde ide sadece tarihte kalan güzel bir anı , her an yaşandığı anda güzel, bir saniye sonrasında değil...Toprağa düşmüş meyveyi kaldırıp yeniden dalına asamayacağın gibi, yaşadığın hiç bir anı geri getirip yeniden yaşayamazsın. O anda saklıdır her şey ...O yüzden tüm felsefe bu olmalı yaşantıda belki de ...Anı yaşamak ...Sır; o anı layıkıyla o anda yaşamakta ...<br />
<br />
YAZAN : Müge ALEV<br />
<br />
Müge ALEV 28 Kasım 2010, PazarMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-56392156708533586982010-02-10T15:06:00.001+02:002010-02-10T15:06:58.083+02:00Oruç Aruoba 'dangözlerin pırıldıyor mu, arada bir<br />düşleyince beni<br />orada?<br /><br />gözlerim kararıyor, arada bir<br />düşünemeyince seni<br />burada.<br /><br />o. a.Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-26669357455790376122010-02-10T15:05:00.000+02:002010-02-10T15:06:09.635+02:00Oruç Aruoba - Ol/An -2yattın mı?<br />yorgun musun?<br /><br />biraz kıpırdasan uyumadan önce--<br />bilemesen<br />nereye koyacağını ellerini,<br />biraz oynatsan bileklerini<br />düşünürken beni<br />uyuyamadan önce--<br />bilsen<br />nasıl özlediğimi ellerini<br />bileklerini.<br /><br />***<br /><br />oruç aruoba - ol/anMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-47569595085705967012010-02-10T15:04:00.000+02:002010-02-10T15:05:04.985+02:00Oruç Aruoba - Ol/Anorada<br />beni düşünüyorsun.<br />hissettim bunu:<br />bir şiddetli rüzgar gibi<br />aşarak tepeleri<br />geçerek boğazları<br />ulaştı buraya<br />geldi dokundu bana<br />düşünmen beni.<br /><br />orada<br />beni düşünüyorsan<br />hissetmelisin bunu:<br />bir rengarenk ışın gibi<br />aşarak tepeleri<br />geçerek boğazları<br />ulaşmak oraya<br />gelip dokunmak istiyor sana<br />düşünmem seni<br /><br />***<br /><br />oruç aruoba - ol/anMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-26494416868275515652010-01-20T23:41:00.001+02:002010-01-20T23:41:41.796+02:00....cocuklar senin cocukların degil <br />hayatın ogul ve kızları <br />seninle beraber ama sana ait degiller<br />sevgini verebilirsin onlara ama<br />dusuncelerini degil <br />cunku onların kendi dusunceleri var<br />bedenlerini evinde barındırabilirsin ama<br />ruhlarını degil<br />cunku ruhları yarının evinde yasar<br />ve sen o evi ruyalarında bile ziyaret edemezsin<br />onlar gibi olmak isteyebilirsin ama<br />onları kendine benzetmeye calısma <br />cunku hayat geriye gitmez<br />sen bir yaysın<br />cocuklar senden ileriye fırlayan <br />oklar gibi...<br /><br />Halil CibranMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-2025859870764000392010-01-20T23:33:00.000+02:002010-01-20T23:34:19.138+02:00sonra, varlikli bir adam konustu: "bize vermekten bahset."<br /><br />ve o cevap verdi:<br /><br />"sahip olduklarinizdan verdiginizde,<br />çok az sey vermis olursunuz;<br /><br />gerçek veris, kendinizden vermektir.<br /><br />çünkü sahip olduklariniz, yarin ihtiyaciniz olabilir<br />diye saklayip korudugunuz seylerden ibaret degil mi?<br /><br />ve yarin, kutsal sehre giden hacilari takip ederken, kemiklerini,<br />iz birakmayan kumlara gömen fazla uyanik bir köpege ne getirebilir?<br /><br />ve ihtiyaç korkusu da, ihtiyaçtan baska birsey degil midir?<br /><br />kuyunuz tamamen doluyken susuzluktan korkmak,<br />tatmin olamayan bir susuzluk göstermez mi?<br /><br />çok fazla seye sahip olup, çok az verenler, bunu<br />gösteris isteyen gizli arzulari için yaparlar,<br />ki bu da armaganlarini yararsiz kilar.<br /><br />ve bazilari vardir ki, çok az seye sahiptirler ve hepsini verirler.<br />bunlar hayata ve hayatin definesine inananlardir,<br />ve kasalari hiç bos kalmaz.<br /><br />bazilari sevinçle verirler, bu sevinç onlarin ödülüdür.<br /><br />bazilari ise istirap içinde verirler ve bu aci onlarin vaftizidir.<br /><br />ve bazilari vardir ki, ne vermenin acisini hissederler,<br />ne sevinç ararlar, ne de bir erdemlilik düsüncesi tasirlar;<br /><br />onlar, su vadideki mersin agacinin kokusunu salisi gibi verirler.<br /><br />böyle kisilerin ellerinde tanri dile gelir ve<br />onlarin gözlerinden tanri, dünyaya gülümser.<br /><br />istendigi zaman vermek güzel bir davranis olabilir; fakat<br />istenmeden, ihtiyaci hissederek vermek çok daha anlamlidir.<br /><br />ve cömert olan için, verecek kimseyi aramak,<br />veris olayindan daha fazla sevinç getirir.<br /><br />vermekten alikoyacaginiz herhangi bir sey olabilir mi?<br /><br />sahip oldugunuz her sey bir gün verilecektir.<br /><br />öyleyse simdi verin ve vermenin hazzini<br />mirasçilariniz degil siz yasayin..<br /><br />çogunlukla söyle dersiniz:<br />'verecegim, ama hak edeni bulabilirsem.'<br /><br />ne koruluktaki meyve agaçlari böyle düsünür,<br />ne de çayirdaki sürüler.<br /><br />onlar, saklandiginda çürüyecek olani, yasayabilsin diye verirler.<br /><br />herhalde kendisine günler ve geceler verilmesini hak eden<br />bir kisi, sizden gelebilecek seyleri de hak eder.<br /><br />ve hayat okyanusundan içmeye hak kazanmis bir insan,<br />sizin küçük irmaginizdan da bir bardak su alabilir.<br /><br />faydasindan öte, kabul etmenin gerektirdigi cesaretten ve<br />güvenden daha büyük bir deger var midir?<br /><br />ve siz kim oluyorsunuz da, onlarin gögüslerini yirtarak<br />gururlarini korunmasizca ortaya seriyor, sonra da<br />onlarin degerlerini örtüsüz ve gururlarini<br />utanmasiz olarak degerlendiriyorsunuz?<br /><br />önce kendinizi vermeye hak kazanmis ve<br />verme olayinda bir araci olarak görün.<br /><br />çünkü gerçekte herseyi veren hayattir<br />ve siz kendinizi bir verici olarak belirlediginizde,<br />sadece bir tanik oldugunuzu unutuyorsunuz.<br /><br />ve siz alicilar, ki hepiniz bu gruba dahilsiniz,ne kendinize<br />ne de size verene bir boyunduruk yüklememek için,<br />hiç bir minnet hissi tasimayin.<br /><br />bunun yerine, armaganlari kanat yaparak,<br />verenle beraber yükselin;<br /><br />çünkü borcunuzu gereginden fazla abartmak,<br />annesi özgür yürekli dünya,<br />babasi evren olan cömertlik olgusundan<br />süphe etmek demektir..."<br /><br /><br />HALİL CİBRANMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-29021293259937800522010-01-20T15:36:00.001+02:002010-01-20T15:36:39.025+02:00DUYUM (SENSATION)<br /><br />Mavi yaz akşamları, patikalarda, dalgın,<br />Gideceğim, sürtüne sürtüne buğdaylara:<br />Ayaklarımda ıslaklığı küçük otların,<br />Yıkasın bırakacağım başımı rüzgâra!<br /><br />Ne bir şey düşünecek, ne bir lâf edeceğim.<br />Ama sonsuz bir sevgi dolduracak içimi;<br />Göçebeler gibi, uzaklara gideceğim,<br />Mutlu, sanki yanımda bir kadın varmış gibi.<br /><br />Arthur RIMBAUD<br /><br /><br />Çeviri : Orhan Veli KanıkMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-61722839359252576882010-01-18T17:17:00.000+02:002010-01-18T17:18:58.265+02:00Öyle içimdesin ki ... / CAN DÜNDARÖyle içimdesin ki. Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların. Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın. Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam. Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım. Ne kitaplar yazıyor, ne de sözlüklerde karşılığı var. Yalnızca hissediyor insan, yaşıyor. Kelimeler eksik, kelimeler yaralı. Kelimeler cılız.<br /><br /><br /><br /> Taşımıyor, anlatmıyor, tanımlamıyor bu duyguyu. Ben de. Çok başka bir şey. Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan? Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken? Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?<br /><br /><br /><br /> Gelmeyeceğini bildiği mektup için, posta kutusunu hep aynı heyecanla açar mı? Dedim ya, başka bir şey bu. Ne kadar yalnızsam, o kadar seninleyim şu günlerde. Belki de en başta, tutup seni en derinlere koydum diye oldu bunlar. Kimseler ulaşmasın diye, kimselerin bilmediği, bulamayacağı yollara götürdüm seni. En derinlerde tuttum. Bana sakladım. Derine, hep daha derine.<br /><br /><br /><br /> Seni yapayalnız, bir tek bana bıraktım. Paylaşamadım yanlış yaptım. Sana ulaşan yolları kaybettim diye bütün bu şaşkınlıklar. Kendimi oradan oraya vurmam. Sağımda, solumda, ne zaman dikildiğini bilmediğim duvarlara çarpmam, hiç görmediğim çukurlarla boğuşmam. Denizlerin, gürültüyle gelip vurduğu dehlizlerin, acılı duvarları gibiyim.<br /><br /><br /><br /> Duvarlarım yosunlu, duvarlarım kaygan, duvarlarımdan hiç tükenmeyen sular sızıyor. Tutunamıyorum. Renklerim, gün içinde değişiyor. Soluyorum, soğuyorum. Güneş ulaşmıyor içerilerime. Küfleniyorum, yaşlanıyorum. Yalnızlıklar peşimde. Dokunduğum her ıslak duvardan, pis kokulu bir yalnızlık bulaşıyor üstüme. Yapış yapış, vıcık vıcık bir yalnızlık bu. Biliyorum, bütün bunlar, hep benim suçum.<br /><br /><br /><br /> Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum. Yollar, gitgide uzadı ve karıştı. Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var. Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin. Her şeyin başı içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor. Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.<br /><br /><br /><br /> Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.<br /><br /><br /><br /> "Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum da.<br /><br /><br /><br /> Neler yazmışım diye merakımdan.<br /><br /><br /><br /> Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.<br /><br /><br /><br /> Can DÜNDARMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-33279672541711832742010-01-03T16:08:00.000+02:002010-01-03T16:15:23.884+02:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN9meScvJFJZq3-5p46KzrGags86V1Ni7Umlnee_URO6c4HAhyphenhyphenCzrxXEtJIYAOMMb8K8ToKSX8_uTk1xlQEnFqCAlZWu1Ve0BoRPZrnBP7AxeHCJ4-z2WjITlVO_pGZls1gfbZztF6Dbw/s1600-h/fotoben.bmp"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 150px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgN9meScvJFJZq3-5p46KzrGags86V1Ni7Umlnee_URO6c4HAhyphenhyphenCzrxXEtJIYAOMMb8K8ToKSX8_uTk1xlQEnFqCAlZWu1Ve0BoRPZrnBP7AxeHCJ4-z2WjITlVO_pGZls1gfbZztF6Dbw/s200/fotoben.bmp" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5422516733630915394" /></a><br /><br />Bu sabah günün ışığına rağmen yağan yağmurla beraber, sokaklarda kaybolup fotoğraf çekmeyi ne kadar özlediğimi farkettim ...Eğer Heybeliada'da o gün, fotoğraf çekmeyi öğrendiğim gün ki istek ve heves hiç kaybolmasaydı içimde, araya başka zamazingolar girmeseydi, olabilir miydim, istediğim gibi biri olmayı, başarabilir miydim ?<br /><br />Fotoğraf Sanatçısı Nasıl Olunur ? İstemekle mi, başlamakla mı, yetenekle mi? <br /><br />...<br /><br />Hayır...<br /><br />Görmekle ...Bütün işin, gücün, yetin, duyun, bu olmalı görmek, görebilmek...tıpkı keşfetmek gibi...<br /><br />Şimdi ise "kör" gibi hissediyorum ....Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-64943826569528169272010-01-03T16:06:00.000+02:002010-01-03T16:08:11.152+02:00Beni kendi ölümümle , başka herşeyden daha çok uzaklaştıran şey bir yer görüntüsü: Senin ve benim kemiklerimin birlikte gömüldüğü, dağıldığı, çıplak kaldığı bir yer. Kemiklerimiz orada ortalığa saçılmış, darmadağın.<br /><br />Senin kaburga kemiklerinden biri benim kafatasıma dayalı. Benim sol el kemiklerimden biri senin kalça kemiğinin içine girmiş. (ırık kaburga kemiklerimin üstünde göğsün bir çiçek gibi.) Ayaklarımızın yüzlerce kemiği çakıl taşları gibi darmadağın.<br /><br />İçiçeliğimizin bu görünüsünün, kalsiyum fosfattan başka bir şey olmasa da huzur verici olması ne garip. Ama öyle. <strong>Seninle birlikte, yalnızca kalsiyum fosfat olmanın yeteceği bir yer düşünebiliyorum.</strong><br /><br /><br /><br /><em><strong>John Berger (çeviren Mircan)</strong></em> <br /><br /><br />ALINTIDIR: http://www.bilgeile.blogspot.com/Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-9869945389470739942010-01-03T15:53:00.001+02:002010-01-03T15:53:47.953+02:00......<br />O büyük, o görkemli son ölüm bile anlamını yitirirdi,<br />Yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.<br /><br />Can YücelMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-42195871179453934342010-01-02T22:20:00.001+02:002010-01-02T22:20:52.576+02:00hayatın en hüzünlü anı,<br /><br /><br /><br />deli gibi sevdiğin insanın buna hiç değmediğini<br />gördüğün andır <br /><br />ve <br /><br />en büyük kaybın<br /><br />onun için harcadığın<br />yıllardır.<br /><br />senin aşkını bu gün haketmeyen,<br />bil ki 10 sene sonra yine haketmeyecektir...<br /><br />Bırak...Gitsin...<br /><br />Müşfik KenterMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-77637684295528230332009-08-28T08:58:00.000+03:002009-08-28T09:00:13.432+03:00KABAK ÇEKİRDEKLERİ<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQibxecXyYqaJKNeI_xxMqOESskvueiMy8QizlJGjkBmFqXbl10VDhtUo8oDMv_Z4RDRg0BrVf5dzXUKiwkFTubd6RW0Nb5VWkVxYoWBbpcxxlFfAVk0akxjNpov6pIXoZnc7oVx40aIA/s1600-h/2002_04_3.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 135px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQibxecXyYqaJKNeI_xxMqOESskvueiMy8QizlJGjkBmFqXbl10VDhtUo8oDMv_Z4RDRg0BrVf5dzXUKiwkFTubd6RW0Nb5VWkVxYoWBbpcxxlFfAVk0akxjNpov6pIXoZnc7oVx40aIA/s200/2002_04_3.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5374890466346332674" /></a><br />İnsanın ortak kaderi doğum, ölüm ve o aradaki zaman, yaşam... Doğmak, ölmek isteğe bağlı değil... Ölmek, belki bazen.<br />Bize düşen, yaşamak. Koşullar ne olursa olsun yaşamak...<br />Ayakta kalmak...<br />Haydi sıyırttın, sıyırttın, hayatta kalabildin zar zor...<br />Uzun yaşamak, bir ayrıcalık. İyi, güzel...<br />Ama ayakta kalmak, kalabilmek. Ceza! Müthiş bir ceza!<br /><br />İlkokuldaydım, birinci sınıfta. Hiç unutmadığım bir cezaya çarptırıldım. Karatahtanın önünde, sırtım sınıfa, yüzüm karatahtaya dönük, ders bitimine kadar kıpırdamadan ayakta durmak... Utanıyorum, midem bulanıyor. Ölmek istiyorum. Herkesten nefret ediyorum, herkes ölsün istiyorum. Sonra bir ara cebimdeki kabarıklığı hissediyorum: kabak çekirdeklerim! Bir kuruşluk kabak çekirdeği almıştım, bir tane bile yemedim. Mahmut'la (Benden bir buçuk yaş büyük ağabeyim; üçüncü sınıfa gidiyor) eve giderken yiyecektik. Evimiz taa tepede, Abidin Paşa Köşkü'nün orada.<br /><br />Bahardı... Bademler açmış, tepeye giden toprak yol bomboş.<br />Ev yok pek. Apartman hele hiç yok. Göz alabildiğine tarla. Papatyalar, gelincikler. Haydi be sen de!.. Ne diye ölecekmişim... Mati'ciğimle güzelim dağ yolunda çekirdek yiyerek, konuşa gülüşe eve gitmek varken!<br /><br />Şimdi dönüp geriye baktığımda, hep çekirdek misali umutlar peşinde ayakta kalabildiğimi görüyorum.<br />Öleceğimi bile bile bir çekirdek uğruna bu kadar çaba, çırpınma! Değer mi?<br />Birşey yap.<br />Met'i anımsıyorum, Sevgili Aziz Nesin'i...<br />İçim ısınıyor yeniden.<br />Kalk hadi diyorum, durma koş, birşeyler yap. Yaşa...<br />Dur diyorlar bir yandan da, koşma...<br />Yeter, dinlen artık. Koşma...<br /><br />Öl artık! Ama çekirdeklerim bitmedi ki daha... <br /><br /><br /><br /><strong>Yazar: Yıldız Kenter</strong>Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-33374850946330001462009-08-25T08:36:00.000+03:002009-09-09T15:31:31.532+03:00Fight Club --- Placebo / where is my mind ?<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxqXBui_dAzPOU9oPk-hoiDAwZdkiMdE1-tDaSWY-pA_g4QxMqzliU1Jc7dSC3GmhMFHyiaqtyuolBHbOmfu5KhR26ZYrTYV_pXCQu1gs9LgqBDW1h_CVyBH_-3Q6ODF52y4DNkfNrous/s1600-h/Fight-Club-fight-club-5123149-1706-960.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 112px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxqXBui_dAzPOU9oPk-hoiDAwZdkiMdE1-tDaSWY-pA_g4QxMqzliU1Jc7dSC3GmhMFHyiaqtyuolBHbOmfu5KhR26ZYrTYV_pXCQu1gs9LgqBDW1h_CVyBH_-3Q6ODF52y4DNkfNrous/s200/Fight-Club-fight-club-5123149-1706-960.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5373772531062069794" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie43CX-9_KPvZe9rHI6bVhG1M2tH7Qz38_NRP_i7SAbcGS4k4Yyosc5Cail7ARij5OaoCM0wtvtHTcFuln9MdQnMGkYD31zEns_iK9Qo3Pr_A8kXGzMOlvrSxNqhjoTW3sY7jfau47F5w/s1600-h/5740_237909270245_103392020245_8410479_3208502_n.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 113px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEie43CX-9_KPvZe9rHI6bVhG1M2tH7Qz38_NRP_i7SAbcGS4k4Yyosc5Cail7ARij5OaoCM0wtvtHTcFuln9MdQnMGkYD31zEns_iK9Qo3Pr_A8kXGzMOlvrSxNqhjoTW3sY7jfau47F5w/s200/5740_237909270245_103392020245_8410479_3208502_n.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5373771285098997538" /></a><br /><br /><br /><br />* Aklımı yitirdiğim bir gece vakti kulaklarımda son sesle çınlayan şarkı ...<br /><br /><em><strong>Fight Club <br />"Herşeyini kaybetmeden özgür olamazsın" tyler durden. </strong></em><br /><br />...Feel FreeMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-24343589501640695112009-08-22T14:55:00.001+03:002009-08-22T14:56:58.359+03:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhI2k2_nr3eEldtSL4OCyQc8N0spIHTKTpz0U0R5Tj4m2rEdI0XhkJIyGxD_GOOwt1cy8uiu1XQ-F317L2KYKHXl0WShhIyCOp2lecmnM2xhK7IowjKLIehgy0kop-CAktvy6AJ-_OU6WI/s1600-h/6532_121902053362_650553362_2196255_745809_n.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 132px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhI2k2_nr3eEldtSL4OCyQc8N0spIHTKTpz0U0R5Tj4m2rEdI0XhkJIyGxD_GOOwt1cy8uiu1XQ-F317L2KYKHXl0WShhIyCOp2lecmnM2xhK7IowjKLIehgy0kop-CAktvy6AJ-_OU6WI/s200/6532_121902053362_650553362_2196255_745809_n.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5372755769928478770" /></a><br />Imagine<br /><br />Cennetin olmadığını hayal et <br />Eğer denersen bu kolay <br />Altımızda cehennem yok <br />Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var <br />Hayal et bütün insanların <br />bu gün için yaşadığını... <br />Hiç ülke olmadığını hayal et <br />Bunu yapmak zor değil <br />Öldürecek ve uğruna ölecek bir şey yok <br />Ve din de yok <br />Hayal et bütün insanların <br />hayatı barış içinde yaşadığını <br />Mülkiyetin olmadığını hayal et <br />Yapabilir misin merak ediyorum <br />Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok <br />İnsanların kardeşliği <br />Hayat et bütün insanların <br />Tüm dünyayı paylaştığını <br />Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin <br />ama tek ben değilim <br />Umarım bir gün sen de bize katılırsın <br />Ve dünya yekvücut olarak yaşar<br /><br /><br />Beatles <br /><br />Alttan üste- Yoko Ono John LennonMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-43419578222897576012009-08-22T14:46:00.000+03:002009-09-09T15:29:56.021+03:00Aşk Özgürce Yaşanabildiği Müddetçe Aşk...Aşk ...Özgürlük<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIVL-LoaPCEOZKFIGnt6Su0dP_4mMV7Vz7uRNLXaw-e4wHL8I5K1_KfT4bMgyVsAG_mhl2WIFGAtByRRkfTLKaw0dCrpGpwEl9J3tClMjvZ1yxbu8lCMRG9kAZr_yOXMQ9v5Gu8EpuIOs/s1600-h/yokojohn.bmp"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 196px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIVL-LoaPCEOZKFIGnt6Su0dP_4mMV7Vz7uRNLXaw-e4wHL8I5K1_KfT4bMgyVsAG_mhl2WIFGAtByRRkfTLKaw0dCrpGpwEl9J3tClMjvZ1yxbu8lCMRG9kAZr_yOXMQ9v5Gu8EpuIOs/s200/yokojohn.bmp" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5372753748606992962" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4sUD09KYpw1xXvKlMjG7h1TTpTIqFAATuGb5Jiq8znIWXafr1fptlivtnMzMs6Kc7YKwo42ehchLqeyTeJlNWfOnHLs9DWBowW_Zevss2HgyTJGeGNJVK3-Kb2VVm4fdsb1oUTo3qEaQ/s1600-h/doublefantasy.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 200px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg4sUD09KYpw1xXvKlMjG7h1TTpTIqFAATuGb5Jiq8znIWXafr1fptlivtnMzMs6Kc7YKwo42ehchLqeyTeJlNWfOnHLs9DWBowW_Zevss2HgyTJGeGNJVK3-Kb2VVm4fdsb1oUTo3qEaQ/s200/doublefantasy.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5372753448781342354" /></a><br /><br /><br /><br />Fotoğraflar : Yoko Ono - John LennonMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-15097491852436598292009-08-13T09:12:00.000+03:002009-08-13T09:17:56.454+03:00<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4OnEG4qHv__5Fxd9W-wkT0LFessm-vYYi10PgMZot4XSFc5C-GcC8gCbla0_I2zqsJq8FLR5Z_Z6dgcz9hgyEw2hSLQ9rp5q-vUpk1JC1jCvV7acFI-er-EaqgWHXTJNfmgSUS_lJHM8/s1600-h/b-391335-mevlana.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 134px; height: 200px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4OnEG4qHv__5Fxd9W-wkT0LFessm-vYYi10PgMZot4XSFc5C-GcC8gCbla0_I2zqsJq8FLR5Z_Z6dgcz9hgyEw2hSLQ9rp5q-vUpk1JC1jCvV7acFI-er-EaqgWHXTJNfmgSUS_lJHM8/s200/b-391335-mevlana.jpg" border="0" alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5369328708450967074" /></a><br />Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor; ayrılıkları nasıl anlatıyor.<br /><br />Diyor ki: Beni kamışlıktan kestiklerinden beri feryadımla erkek de ağlayıp inlemiştir, kadın da.<br /><br />Ayrılıktan parça parça olmuş bir gönül isterim ki iştiyak derdini anlatayım ona.<br /><br /><strong>Aslından uzak kalan kişi, buluşma zamanını arar durur.</strong><br /><br />Ben her toplulukta ağladım, inledim; iyi hallilerle de eş oldum, kötü hallilerle de.<br /><br />Herkes kendi zannınca dost oldu bana; İçimdeki sırlarımı ise kimse aramadı.<br /><br /><strong>Benim sırrım, feryâdımdan uzak değil; fakat gözde, kulakta o ışık yok.</strong><br /><br /><strong>Beden candan, can da bedenden gizli değil; fakat kimseye Cânı görmeye izin yok.</strong><br />Ateştir neyin bu sesi, yel değil. Kimde bu ateş yok ise, yok olsun o kişi.<br /><br />Aşk ateşidir ki neye düştü; aşk coşkunluğudur ki şaraba düştü.<br /><br />Ney, bir dosttan ayrılana eştir, dosttur; perdeleri, perdemizi yırttı-gitti.<br /><br />Ney, kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede; Mecnun'un aşk hikâyelerini anlatmada.<br /><br />Ney gibi bir zehri, ney gibi bir panzehri kim gördü? Ney gibi bir solukdaşı, bir iştiyak çekeni kim gördü?<br /><br />Bu aklın mahremi, akılsızdan başkası değildir; dile de kulaktan başka müşteri yoktur.<br /><br />Gamımızla günler geçti, akşamlar oldu; günler yanışlarla yoldaş kesildi de yandı-gitti.<br /><br />Günler geçip gittiyse, de ki: Geçin gidin, pervamız yok. Sen kal ey dost, temizlikte sana benzer yok.<br /><br />Balıktan başka herkes suya kandı, rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı.<br /><br />Ham, pişkin, olgun kişinin hâlini hiç mi, hiç anlayamaz; Öyleyse sözü kısa kesmek gerek vesselâm.<br /><br /><br />Mevlana Celaleddin Rumi "Mesnevi"den ...Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-75177031907699044492009-08-13T09:08:00.001+03:002009-08-13T09:09:46.782+03:00<strong>Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz<br />Şu tertemiz tarlaya başka bir tohum ekmeyiz biz...</strong><br /><br />Hayatı sen aldıktan sonra ölmek, şeker gibi tatlı şeydir<br />Seninle olduktan sonra ölüm, tatlı candan daha tatlıdır...<br /><br />Biz güzeliz, sen de güzelleş, beze kendini<br />Bizim huyumuzla huylan, bize alış başkalarına değil...<br /><br />Bir katre olma, kendini deniz haline getir<br /><strong>Madem ki denizi özlüyorsun, katreliği yok et gitsin Beri gel, beri !</strong><br />Daha da beri ! <br /><br />Niceye şu yol vuruculuk ?<br /><strong>Madem ki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...</strong><br /><br />Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol..<br /><br />Mevlana Celaleddin RumiMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-42564245974919820182009-08-13T09:04:00.000+03:002009-08-13T09:05:01.509+03:00Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, ha bire abdest alıp durmaktan fayda bekleme.<br /><br /><br />Mevlana Celaleddin RumiMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-45688711877446206532009-08-06T00:41:00.000+03:002009-08-06T00:51:15.986+03:00Eğer bir söz bir ses bekliyorsan bu adamdan <br />İçinde hiç gönderme isteği olmayan bir git <br />İşte orada duruyor <br />Seni benden geri alabilirmisin <br />Kovabilir misin beni senden<br /><br />Yılmaz ERDOĞAN<br /><br /><br />*Salih ....Teşekkürler bu güzel dizeleri paylaştığın için benimle ve ...<br /><br /><br />Ve şiirin tamamı ...<br /><br />Yılmaz Erdoğan - Sevgilim Yoksa Sen...<br /><br /><br />Hiçbir yerinde yok asaletin ibresi <br />Sesinde kamaşmasında tensel bir büyünün <br />Atlas hani libas ve kuytu bakışlı mavi gözlerin <br />Sanki hepimize bütün şiirleri hala fısıldayan <br />Bir eski büyük şairmiş gibi <br />Aşk bir erken didişme bir sorgu sualmiş de <br />Mezbele ve yaralıymtş eski yaraların yeniden kanamasından. <br /><strong>Hiçbir yerde yok asaletin ibresi <br />Bir adamın yüzünde ya da yalana çok benzeyen bir doğru <br />sözünde belki..... </strong><br />Saçlarının çevriminde ıslak bir beyaz kadının <br />Yüksek rakımlı göllerin buzul saflığında <br />Ve kokusunda çiçeklerinin Kanireşin <br />Elbet şiir olacak şairin tesellisi <br />Ve en kötüsü bile işe yarayacak aşkiaşmaiarın <br />Yazana değilse biie okuyana faydalı <br />Bak aynı başına gelmiş adamın benim başıma gelen <br />O da üzülmüş aynı benim gibi ....<br />benimki daha acıklı değil <br />onunkinden, fiyakalı değil onun acısı benimkinden <br />Sade güzel olan kelimeler..<br />sade kelime!er...<br />kelimeler.... <br /><strong>Sen aşka aşıksın müsaitsin gördüğünü abartmaya <br />Biz olsa olsa bir müddet aşklaştık aşkım aşık olmadık <br />Bîr elim sana uzanır, öteki berikinin zaten elinde <br />Bırak yoluma gideyim bildiğimce <br />Yabancısı olduğum bir şey değil yabancılar <br />Saktım yerlisi yabancısı aşağı yukarı hepsi benzer erkekler.... </strong><br /><strong>Eğer bir söz, bir ses bekliyorsan bu adamdan <br />İçinde hiç gönderme isteği bulunmayan bir git <br />Lazımsa eğer...<br />işte orada duruyor...<br />ağzımın bir yerinde... <br />Almak ister misin dilini sokup aklıma <br />Sana ait olan herşeyi bir nefeste <br />Bir göz yumma anında <br />Bîr soğuk telefon konuşmasında <br />Geri alabilir misin ? <br />Seni benden geri alabilir misin? <br />Kovabilir misin beni senden? </strong><br />Sevgilim <br />Yoksa sen <br />Sevgilim olmayabilir misin?Müge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6088133830703562377.post-83305267552465493062009-08-05T09:17:00.000+03:002009-08-05T09:19:21.339+03:00Demedim mi?Demedim mi? Oraya gitme demedim mi sana, seni yalnız ben tanırım demedim mi?<br />Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?<br />Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi? <br />Demedim mi şu görünene razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl, onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi? <br />Ben bir denizim demedim mi sana? Sen bir balıksın demedim mi? <br />Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın, senin duru denizin ben'im demedim mi? <br />Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi? Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im, senin kolun kanadın ben'im demedim mi? <br />Demedim mi yolunu vururlar senin, demedim mi soğuturlar seni. Oysa senin ateşin ben'im, sıcaklığın ben'im demedim mi? <br />Türlü şeyler derler sana demedim mi? <br />Kötü huylar edinirsin demedim mi? Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi? <br /><strong>Yani beni kaybedersin demedim mi? Söyle, bunları sana hep demedim mi? </strong><br /><br />Mevlana Celaleddin RumiMüge ALEVhttp://www.blogger.com/profile/06209242816316093890noreply@blogger.com0